Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorÖztürk, Ümit
dc.date.accessioned2014-10-28T09:02:28Z
dc.date.available2014-10-28T09:02:28Z
dc.date.issued2014-10
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12440/655
dc.description<<"Third International Philosophy Congress [Tradition, Democracy and Philosophy]," 23-25 October 2014, Bursa, Turkey>> künyeli kongrede aynı adla sunulmuş bildirinin özet metin olarak basılmış hâlidir.en_US
dc.description.abstractPlaton’un Sophistes adlı metninde, “me on”un “esti” keyfiyyeti ile “to on”un “ouk esti” keyfiyyetinin kabul edilmediği bir durumda, eğri “logos” ile eğri “doksa” hakkında konuşulamayacağı bildirilir. Çünkü böyle bir ayrım yapılmadığında “sophistes,” saklandığı karanlıktan çekilip çıkarılamaz. Ancak ilginç bir biçimde bu husûs, hem Parmenides’i katletmeye hem de “sophistes”i süpürmeye yönelik bir kopuşu gerektirdiği gibi, aynı zamanda, sürdürülen araştırma bağlamında Elea’lı Yabancı’nın yardımcısı “philosophos”u tanımayı da beraberinde getirir. Kant, Kritik der reinen Vernunft başlıklı eserinde Platon’u, “idea”ların (Idee) kanatlarına tutunarak bomboş bir anlam mekânında seyr-ü sefer eden bir gezgin olarak ithâm eder. Zîrâ Kant’a göre, uzay-zaman formları, kategoriler ve idealar, kaynakları îtibâriyle birbirlerinden keskin bir biçimde ayrı tutulamazlarsa, bitimsiz bir savaş alanı olarak “metafizik” sürgit devam etmeye mahkûmdur. Heidegger ise başta Sein und Zeit olmak üzere, özellikle iki “Kant Kitabı”nda, yani Phänomenologische Interpretation von Kants Kritik der reinen Vernunft ve Kant und das Problem der Metaphysik’de, batı metafiziğinin décorationu söz konusu olduğunda Kant’ın bir hayli efor sarfettiğini teslîm etse de, esâsen onun “zaman” uçurumuyla karşılaştığını ve yükseklerde nefes alıp vermeye tâkati yetmediğinden, bu uçurumu tecrübe etmekten özenle imtinâ ettiğini savunur. Hâl böyle olunca Heidegger cihetinde yapılacak iş, geriye kıvrılmak ve “denken”den “dichten”e çevrilerek “muthos”u yeniden diriltmektir. Bu çalışmanın amacı, batı felsefesinin üç önemli temsilcisi, Platon, Kant ve Heidegger arasında eleştirel bir diyalog kurma vâsıtasıyla “felsefe”de “gelenek”in anlamını sorgulamaktır. Bunun için, ilk olarak “gelenek” kavramı çözümlenecek; daha sonra da, bu çözümleme bağlamına sözü edilen üç filozofun görüşleri yerleştirilerek, “felsefe”de “gelenek”in mümkün olup olmadığı meselesi tartışılacaktır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectResearch Subject Categories::HUMANITIES and RELIGION::History and philosophy subjectsen_US
dc.subjectParmenidesen_US
dc.subjectMetafiziken_US
dc.subjectGeleneken_US
dc.subjectKopuşen_US
dc.subjectZamanen_US
dc.titleFelsefede Gelenek (Nedir): Platon, Kant ve Heideggeren_US
dc.typepresentationen_US
dc.relation.publicationcategoryKonferans Öğesi - Uluslararası - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.departmentFakülteler, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümüen_US
dc.contributor.institutionauthorÖztürk, Ümit


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster