Yasama Sorumsuzluğunun İşlevsizleştirilmesi
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2018Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Türk Anayasa Hukukunda yasama sorumsuzluğu, Meclis üyelerinin parlamento çalışmalarındaki oy ve sözlerinden; parlamentoda ileri sürdükleri düşüncelerinden, kullandıkları oylardan ve beyanlarından; ve bunları parlamento dışında tekrarlamaktan ve açığa vurmaktan dolayı süresiz ve mutlak bir şekilde koruma sağlayan yasama bağışıklığı olarak kabul edilmektedir. Bu bağışıklık türü, niteliği ve sonuçları itibariyle aralarında belirgin farklar olsa da Anayasa’da, “yasama dokunulmazlığı” koruması ile birlikte ve “Yasama Dokunulmazlığı” başlığı altında düzenlenmektedir. Parlamenter demokrasilerin bulunduğu hemen her anayasal düzende o veya bu şekilde benimsenmiş olan bu koruma, milletvekilinin şahsına tanınmış bir ayrıcalık olmayıp onun, vatandaşın iradesini parlamento çalışmalarına endişeden arınmış ve sabote edilemez biçimde taşıyabilmesini sağlamayı amaçlar. Bazı anayasalar tarafından ayrıntılarıyla düzenlenmiş olan bu bağışıklık türü, Türkiye gibi bazı ülkelerde ise kapsama ve sınırlara dair birtakım tartışmaları barındırmaktadır. Bu gibi tartışmalı noktalar, zaman içinde değişikliğe uğramış olan ulusal yargı içtihatları ile netleştirilmeye çalışılırken, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi de bazı kararlarında tartışmalı noktalara ışık tutmaktadır. In Turkish Constitutional law, the parliamentary immunity called “non-liability” is granted to members of the parliament so that they will absolutely and indefinitely not be held liable for their votes and statements during parliamentary proceedings, for the views they expressed before the Assembly, and for repeating or revealing these outside the Assembly. This type of protection has been regulated in the constitution under the title of “Parliamentary Immunities” together with “inviolability”, though these immunities have many significant differences in terms of their nature and consequences. The protection of “non-liability”, which is found in various forms in almost all parliamentary democracies, is not a privilege granted to the members of parliament, but rather it is a tool to protect the national will in the parliament. The constitutions of some parliamentary democracies regulate the protection of non-liability in detail. However, vague constitutional regulations in the Constitution of the Republic of Turkey have given rise to discussions on the scope and boundaries of this protection. While efforts to clarify such controversial points have been made by the national judiciary in case-law, the European Court of Human Rights has also shed light on these points in some of its judgments.
Cilt
13Sayı
145Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TXpJMk56TTNOdz09https://hdl.handle.net/20.500.12440/5430