YAHYA B. HABEŞ ES-SÜHREVERDÎ’DE MARİFET ANLAYIŞI
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2015Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Çoğu zaman ilim kavramının yerine kullanılan marifet kavramı, ilimden daha hususî bir anlam taşır ve genellikle vasıtasız bilgiyi, sezişi/sezgiyi, kalbî bilgiyi ifade etmek için kullanılır. İlim, mutasavvıflarca iki kısım altında işlenmiştir. Çalışılarak elde edilen kesbî ilim ve Allah tarafından kuluna verilen vehbî ilim. Tasavvuf düşüncesinde vehbî ilimden kasıt marifet olarak isimlendirilen ilimdir. Marifet, sezgiye dayalı bir ilim anlayışıdır. Bu ilim ancak yaşayarak ve iç tecrübe ile elde edilen bir ilimdir. Tefekkürden doğan marifet, sûfîlerin rûhânî hâlleri yaşayarak, manevî ve ilâhî hakikatleri tadarak iç tecrübe ile vasıtasız olarak elde ettikleri ilimdir. Marifet ilmi, yalnızca kitap okumayla elde edilmez; ezberlemeye ve mantıkî önermelere dayanmaz. İfadeye dökülmesinin imkânsızlığı ve önermelere dayanmayışı sebebiyle bu ilmi, tahkik ve ispata imkân yoktur. Bu sebeple bu bilgiye sırrî bilgi de denir. İçinde bulunduğu atmosfer, Sühreverdî'nin ortaya koyduğu işrâk felsefesinin onun zihin dünyasında şekillenmesinde, işini kolaylaştıran bir zemin hazırlamıştır. İşraki felsefenin özü mesabesinde olan "nûr ilmi"ni açıklarken Sühreverdî, yeni bir şey söylediği iddiasında değildir. Bu ilmin unsurları, batıda Platon, Hermes, Empedokles, Pisagor, Agathadaimon, Asclepius, Aristo ve başkalarında; doğuda, Jamasp, Farashaustra, Buzurjumhr, Zerdüşt ve başkalarında her zaman mevcut idi. İfade ve ıstılah farklılıklarıyla birbirlerinden ayrılsalar da bu bilgilerin tamamı, ilk olarak Hermes'e keşf olmuş ve ondan Bestamî ve Hallâc'a intikal etmiştir.Bu silsilenin son halkası olan Sühreverdî de külli ve ebedi hikmetten pay almıştır. Sühreverdî'nin felsefesi asıl itibarı ile Yeni Eflatunculuğa dayanır. Metodu da akıl dışı bir sezgidir. Çünkü akıl yolu ile hakikate ulaşılamaz. Zira Aristo'dan beri akıl yolunu tutan filozoflar hakikatin izahında daima birbirleriyle çatışmışlardır. İşrâkilik, Meşşailik ile tasavvuf arasında bir yer işgal eder. İşrakîler, Meşşailerin nazar metodunun aksine, zevk ve sevgi ehli olarak bilinirler. Bununla birlikte In our study, all of the known works of Suhrawardî are reviewed. In this sense, limits of our study are Suhrawardi's thoughts associated with wisdom. Yahya b. Habash's ideas other than the subjects of wisdom and the philosophy of knowledge are not included in this work. The concept of wisdom, which is generally used interchangeably with the concept of knowledge, carries a more specific meaning than the latter, and it is used to mean direct knowledge, perception/intuition and knowledge by heart. Knowledge is divided into two categories by Sufis. Acquired knowledge that is obtained by studying, and knowledge blessed by Allah (wahbi knowledge). In mysticism, what is meant by wahbî knowledge is the discipline called Wisdom/Marifah. Wisdom is the sense of knowledge based on intuition. This knowledge is obtained by living and inner experience. Wisdom that is born out of contemplation is the forms of knowledge obtained by Sufis/mystics by experiencing spiritual conditions, tasting spiritual and divine truths, with the inner experience and without mediators. The knowledge of wisdom is not obtained only by reading books; it is not based on memorizing and logical propositions. It is not possible to analyze and verify this knowledge because of improbability of putting it into words and not being based on propositions. For this reason, this knowledge is also referred to as knowledge of mystery
Cilt
10Sayı
10Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpVMk56STRPQT09https://hdl.handle.net/20.500.12440/4836