Mutabakat, Tazammun ve İltizam Delâletlerinin Kökeni ve Fıkıh Usûlüne Girişi
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2016Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Bu makalenin konusu mutabakat, tazammun ve iltizam delâletleridir. Delâleti bu şekilde üç kısma ayıran İbn Sina'dır. Tanım konusuyla ilgili olarak ortaya konan bu kavramlardan biri olan mutabakat, lafzın vaz' edildiği manânın tamamına birebir delâletini ifade ederken; tazammun, lafzın vaz' edildiği anlamın bir parçasına karşılık gelir. İltizam ise lafzın anlamının dışında fakat onunla ilişkili bir manâya delâletidir. Bunların usûl-i fıkha girişi yine tanım bağlamında Gazâlî'nin el-Mustasfâ'da yazdığı mantık mukaddimesiyle olmuştur. Gazâlî mantıktaki tanım ilkelerinin şer'î terimlerin tarifinde kullanılması gerektiğini düşündüğünden dolayı tanım nazariyesinin bir parçası olan bu delâletlere yer vermiştir. Râzî, bu kavramları lafızların delâletine uyarlamakla konuya farklı bir boyut kazandırmıştır. Râzî, mantukun kapsamında yer alan emir, nehy, zâhir, nas ve mücmel gibi konuların tamamını mutabikî delâlet çerçevesinde ele almış; mefhumun delâleti kapsamındaki iktiza, mefhum-ı muvafakat, mefhum-ı muhalefet gibi delâlet türlerini iltizamî delâlet bağlamında değerlendirmiştir. Tazammunî delâlete ise lafızlar bağlamında yer vermemiştir. Biz bu makalede konuyu üç müellif bağlamında fıkıh usûlü açısından ele alacağız. The subjects focused on in this article are dalalat (indication) of almutaabaqah (conformity), al-tadammun (inclusion) and al-iltizaam (commitment). The scholar who divided the dalalat concepts into three categories in this manner was Ibn Sina. Mutaqabah, which is one of the concepts that manifested in relation to the issue of definition, stands for the exact dalalat of the whole meaning in which lafz (the word) is indicated; while tadammun corresponds to a part of the meaning in which lafz is indicated. As for iltizam, it is out of the meaning of lafz but is a dalalat that is in relation to its meaning. The entry of these concepts into Usûl al Fiqh (which literally means the roots of the law) occurred, again in the context of definition, with the introduction of logic written by Ghazali in alMustasfa. Since Ghazali considered the necessity of using the principles of definition in mantiq (logic) to describe religious terms, he allowed forsuch dalalat that are a part of the theory of definition. However, Razî added a different dimension to this matter by adapting these concepts into the dalalat of the words. Razî dealt with all of the issues within the context of mantuq (the mentioned) such as order, prohibition, apparent (dhahir), explit text (nass) and concise within the frame of dalalat al-mutaabaqah and he evaluated dalalat types such as iktiza (need), mafhum al- muwafaqah (congruent meaning), mafhum al-mukhalafa (divergent meaning) that are in the frame of the sign of mafhum in the context of dalalat aliltizaam (committed dalalat). He did not give place to dalalat al-tadammun (included sign) within the context of lafz. In this article, we will deal with this issue within the framework of the three authors in terms of fiqh methodology (Usûl al Fiqh).
Cilt
0Sayı
26Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpVeE5UWXdNQT09https://hdl.handle.net/20.500.12440/4782