ULUSLARARASI SİSTEMDE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN AKTÖRLÜLÜĞÜ: ORTAK DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKASININ ETKİSİ
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2018Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Avrupa bütünleşmesinin önemli boyutlarından ve tartışmalarından biri olan ortak dış politika geliştirme konusu, gerek uluslararası konjonktürden, gerekse Avrupa Birliği’nin (AB) kendi dinamiklerinden dolayı 1990’lı yıllara kadar çok sınırlı bir gelişme gösterebilmiştir. Soğuk Savaş boyunca, AB pek çok alanda ortak dış politika belirlemeye çalışmış , fakat üye ülkelerin dış politika konularında egemenlik haklarından feragat etmek istememeleri ve uluslararası sistemde sisteminde iki kutupluluğun dayattığı kısıtlamalar nedeniyle uluslararası ilişkileri etkileme kabiliyeti çok sınırlı düzeyde kalmıştır. Ancak Soğuk Savaş ’ın sona ermesi, AB’nin küresel rolünün yeniden tanımlanması için uygun bir zemin ortaya çıkarmıştır. Nitekim AB’nin kendine münhasır özellikleriyle Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası ilişkilerde bir aktör olarak kapasitesini ve kabiliyetini art tırdığı ve uluslararası politikada önemli roller oynamaya başladığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı AB gibi siyasal yapıya sahip bir aktörün uluslararası politikada n asıl bir gücü temsil ettiği, kapasitesinin bileşenlerinin neler olduğu, hangi ölçüde uyumlu bir politika oluşturabildiği ve oluşturulan ortak politikaların hangi düzeyde tam olarak uygulanabildiği sorularına cevap aramaktır. Bu cevaplar ışığında AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) oluşturulduktan sonra uluslararası ilişkilerde önemli aktör konumuna geldiği görülmektedir. Bununla birlikte çalışmada, üye ülkelerin dış politika alanında sınırlı düzeyde işbirliğini ön planda tutmak istemesinden dolayıdır ki AB’nin bu aktörlüğünü sivil ve normatif bir güç olarak sürdürebildiği öne sürülmektedir. A common foreign policy is sue, one of the important dimensions and debates of European integration was able to show a very limited development due to the international conjuncture and its own dynamics. During the Cold War, the EU has tried tried to identify common foreign policy in many areas but the fact that member countries did not want to waive their sovereignty rights in foreign policy matters and there was restrictions imposed by bipolarity in the world system led to the very limited ability of the EU to influence international relations. However, the end of the Cold War created a suitable ground for redefining the global role of the EU. Indeed it appears that the EU has increased its capacity and capability as an actor in international relations in the post -Cold War era and played an important role in international politics. The aim of this study is to find answers to questions what kind of power an actor with a political structure, such as the EU represents in international politics, what the components of its capacity are, to what extent a policy can be harmonized and the extent to which common policies are implemented. In the light of this response, the EU has become an important actor in international relations after the creating of EU's Common Foreign and Security Policy. In doing so, since member countries are willing to keep a limited level of cooperation in the field of foreign policy, it will be shown that the EU’s actorness could continue as a civil and normative power.
Cilt
1Sayı
58Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWprNE56SXdNQT09https://hdl.handle.net/20.500.12440/4430