Gazzâlî'nin akıl tasavvurunun İbn Haldûn'da yansıması sorunu
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2014Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Akıl, İslam bilgi felsefesinde üzerinde durulan merkezi konulardan birisidir. Çok kapsamlıdır ve farklı boyutları içermektedir. İslam filozofları akıl konusuna büyük bir önem vererek, aklın hangi anlamlara geldiğini, hangi alanlarda bilme kapasitesine sahip olduğunu, aklın elde ettiği bilgilerin niteliğini, duyu, vahiy ve keşifle ilgisini araştırmışlardır. İslam düşünürlerinden, 12. Yüzyılda Doğu’da yaşayan Gazzâlî (ö. 505/1111) ile ondan yaklaşık üç yüzyıl sonra Endülüs’te (Batı’da) yaşayan İbn Haldûn (ö. 808/1406) akıl tasavvuruna dair dikkate değer düşünceler ileri sürmüşlerdir. Ancak İbn Haldûn’un bu konudaki düşünceleri Gazzâlî’ye nazaran sınırlıdır. İbn Haldûn’un eserlerinde, Gazzâlî ve onun düşüncelerine işaret etmesi dikkate alındığında, akıl konusunda Gazzâlî’nin İbn Haldûn’daki yansımalarını izlemek; iki düşünür arasındaki süreklilik unsurlarının bulunup bulunmadığının tespitine katkıda bulunacak, İbn Haldûn’un Gazzâlî’den hangi noktalarda etkilendiğini veya etkilenmediğini, buna bağlı olarak da İbn Haldûn’un Gazzâlî’nin düşüncelerinin devam ettiricisi olup olmadığı ortaya konulacaktır. Ayrıca böylesi bir karşılaştırma İslam felsefesinin özgünlüğü konusunda da bir fikir verecektir. Çalışmada bir takım sınırlamalara başvurularak Gazzâlî’nin görüşlerinin İbn Haldûn’un görüşleri ile benzeştiği ve / veya farklılaştığı noktalara odaklanılacaktır. Selef olması hasebiyle önce Gazzâlî’nin, sonra da İbn Haldûn’un görüşleri sunulacaktır. Intellect is one of the emphasized central topics in the epistemology of Islam. It is very comprehensive and contains different dimensions. Islamic philosophers pay importance to intelligence, and researched the meaning of intelligence in the areas of capacity to know, the quality of the information gotten by intelligence, its relations to sense, revelation and discovery. One of the Islamic philosophers, al-Gazzali (d. 505/1111) who lived in the East in the 12th century, and Ibn Haldun (d. 808/1406), who lived three centuries after him in Andulus, put forward remarkable thoughts in terms of envisaging intelligence. However; Ibn Haldûn’s thoughts are restricted with regard to al-Gazzali. In Ibn Haldun’s works regarding al-Gazzali and pointing out his thoughts, pursuing the reflections of al-Gazzali in Ibn Haldun helps determine whether or not there is any continuous factors between these two philosophers. This shows in which points Ibn Haldun was affected by al-Gazzali or not, and related to this, whether Ibn Haldun continued his thoughts or not. Such a comparison gives an idea about the originality of Islamic philosophy. The work focuses on the points in which al-Gazzali’s thoughts resemble to Ibn Haldun’s or differ from each other with some limitations. Being the predecessor, Gazzali’s thoughts are presented before Ibn Haldun.
Cilt
14Sayı
2Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TVRZek1UQTJOZz09https://hdl.handle.net/20.500.12440/4363