Alevilik ve Bektaşilikte nübüvvet-velayet ilişkisi
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2020Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Orta-Asya'da konar göçer olarak yaşayan Türkler, gök tanrı denilen tek tanrı inancına mensuplardı. Arapların da tek Allah'a inanmaları, Abbasi yönetimimin ılımlı İslam politikaları, Talas Savaşı'nda Türklerin Çin hükümdarlığına karşı Araplardan yardım istemesi üzerine, Arapların Türklerin yanında yer almaları ve bununla beraber Türklerin Hz. Ali ve Ehl-i Beyt sevgisi ile tanışmaları, Türklerin İslam dinini benimsemelerini kolaylaştırmıştır. Fakat İslam'ı tamamen benimseyip hemen Müslüman oldukları söylenemez. Uzun zaman içerisinde kurulan olumlu ilişkiler, İslam dininin yavaş yavaş kırsal kesimlere yayılması, Türklerin tasavvuf ile tanışmaları İslam dinini benimsemelerini hızlandırmıştır. Çağlar boyunca belirli bir kültür ve yaşam formlarına göre yaşayan daha sonra çeşitli sebeplerle başka kültürlerden etkilenerek o kültürlere evrilen toplumlar çeşitli aşamalar kaydetmişlerdir. Yapmış oldukları bu geçişlerin uzun süre olmasına rağmen önceki kültürlerine olan bağlılıklarını kaybetmemişlerdir. Önceki kültürlerine ait birtakım öğeleri olduğu gibi benimsemişler, geri kalanları da geçiş yapmış oldukları kültüre uyarlamışlardır. Bu da bilinen bir sosyolojik olgudur. Bu olgu Türk toplulukları için de geçerli olmuştur. Bu çalışmada, Alevilik ve Bektaşilik düşünce sisteminin tarihi arka planı ve inanç kuramlarıyla Nübüvvet-Velayet ilişkisi, literatür taraması yapılarak anlaşılmaya çalışıldı. Çalışmada dört ana felsefeye sahip kaynaktan bu tarihsel tespit yapılmaya çalışıldı. Birinci kaynak grubu; bizzat Alevi ve Bektaşi düşünce geleneğinin literatürü olarak kabul edilen, Menakıbname, Velayetname, Buyruk, Yedi Büyük Ozan'ın nefesleri ve Alevilerce meşhur olmuş aşıkların nefesleri esas alındı. İkinci kaynak grubu ise, Sünni İslam inanışına mensup gerek ilahiyatçı akademisyenler gerekse bu alanda geçmiş tarihlerde Sünnilerin Alevi ve Bektaşi düşüncesine bakmış oldukları perspektiflere bakılarak araştırıldı. Üçüncü kaynak grubu, batılı araştırmacılar olan Oryantalist grubunun Alevilik ve Bektaşilik düşünce geleneğinin üzerine yaptıkları objektif kaynaklar esas alındı. Dördüncü kaynak grubu ise Alevi ve Bektaşi düşüncesini en çok etkileyen Tasavvuf literatürünün kaynakları esas alındı. Bu çalışmanın amacı, Hz. Ali'nin tarihi ve menkıbevi şahsiyeti etrafında oluşan düşünce yapılarından biri olan Alevi ve Bektaşi geleneğinin, genelde tarihi arka planı özelde ise bu düşünce yapısının Nübüvvet makamına yüklemiş olduğu anlamı tespit etmektir. Velayet teorisiyle Nübüvvet inancı arasındaki ilişkinin devamlılık mı yoksa yerine kullanılabilecek bir alternatif mi olduğunu ortaya koymaktır. Çalışmanın kapsamı şifahi kültürden günümüze kadar teşekkül etmiş Alevilik ve Bektaşilik geleneği için önemli olan gerek yazma eserler gerekse son dönemde yaşamış ve yaşamaya devam eden Alevi ve Bektaşi geleneği mensuplarının eserleri çerçevesindedir. Farklı kesimlerden ve mensubiyetlerden dışarıdan bir göz olarak bakmak için de yine aynı şekilde bu gelenekten olmayıp bu alan üzerine yapılan çalışmalar da dikkate alındı. Anahtar Kelimeler: Kelam, Alevilik, Bektaşilik, Nübüvvet, Velayet The Turks, who lived in Central Asia as nomads, were members of the single god belief called the sky god. Arabs also believed in one God, the moderate Islamic policies of the Abbasid administration, the Turks asked for help from the Arabs against the Chinese rule in the Talas War, and the Arabs sided with the Turks, and the Turks were the Prophet. Their acquaintance with the love of Ali and Ehl-i Beyt made it easier for Turks to adopt the religion of Islam. However, it cannot be immediately said that they fully embrace Islam and become Muslim. The positive relations established over a long period of time, the gradual spread of the religion of Islam to the rural areas, and the Turks' meeting with Sufism accelerated their adoption of Islam. Societies that lived according to a certain culture and life forms throughout the ages and then evolved into those cultures by being influenced by other cultures for various reasons have gone through various stages. Despite the long period of these transitions they made, they did not lose their loyalty to their previous culture. They embraced some elements of their previous culture as they were and adapted the rest to the culture they passed on. This is a well-known sociological phenomenon. This phenomenon has also been valid for Turkish communities. In this study, the historical background of the Alevism and Bektashism thought system and the relationship between prophethood and guardianship with belief theories were tried to be understood through a literature review. In the study, this historical determination has been tried to be made from four main philosophical sources. First resource group; Menakıbname, Velayetname, Order, the breaths of the Seven Great Poets and the breaths of the lovers who became famous by the Alevis were taken as basis, which are accepted as the literature of the Alevi and Bektashi tradition of thought. The second resource group was investigated by looking at the perspectives of both theologian scholars belonging to the Sunni Islamic belief and Sunnis' perspective on Alevi and Bektashi thought in the past in this field. The third resource group was based on objective sources on the Alevism and Bektashism tradition of thought by the Orientalist group, Western researchers. The fourth source group was based on the sources of Sufism literature that most influenced Alevi and Bektashi thought. The purpose of this study is Hz. It is to determine the historical background of the Alevi and Bektashi tradition, which is one of the structures of thought formed around Ali's historical and epic personality, and the meaning that this mindset has attributed to the post of prophethood. To reveal whether the relationship between guardianship theory and belief in prophethood is continuity or an alternative that can be used instead. The scope of the study is within the framework of both the manuscripts, which are important for the Alevism and Bektashism tradition that has formed from the oral culture until today, and the works of the members of the Alevi and Bektashi traditions who have lived and continue to live recently. In order to look at different segments and affiliations as an outside eye, studies on this field were also taken into consideration, as well as not from this tradition. Keywords: Kalam, Alevism, Bektashism, Prophethood, Custody
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=9MiDp3x86xrwjpi5-14w-VjPfoD1s4qlMxMxrorSKe0pkY6dIHUISUkvBxST2w6Rhttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/EkGoster?key=6ZtRe5rnHrr74rjfYBQv_kFG6mZtonhP2gqtUJI0KE1uFpvkn3kH3ju5K-JjbYzv
https://hdl.handle.net/20.500.12440/2670
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [611]