Artvin 112 acil sağlık hizmetlerine 2016 yılında yapılan çağrıların acil durum yönetimi açısından analizi

Abstract

Çalışmamızda Artvin il ambulans servisi başhekimliği 112 komuta kontrol merkezine 01.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasında yapılan çağrıların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Elektronik ortamda alınan kayıtlar yaş, cinsiyet, çağrı saat aralığı, ambulans istem durumu, ön tanı, ambulans çıkış sonuçları ve nakil sonuçları şeklinde katagorize edilmiştir. Katagorize edilen veriler SPSS 24.0 for Windows programına kaydedildi. Katagorik verilerin karşılaştırılmasında kodlama sistemi kullanılmış olup analizinde Pearson Chi-square (ki-kare) testi kullanıldı. Veriler %95 güven düzeyinde incelenmiştir. İstatistiksel sonuçlarda p<0.05 anlamlı, p>0.05 anlamsız olarak kabul edilmiştir. Çalışmamızda değerlendirilen toplam çağrı sayısı 17618'dir. Olguların cinsiyetlere göre dağılımı incelendiğinde; 9199'unu (53,0) erkekler, 8146'sini (%47,0) kadınlar oluşturmuştur. Çağrı saat aralıklarının dağılımı incelendiğinde; en az çağrının 00:00-07:59 arası, en fazla çağrının 08:00-15:59 arasında geldiği saptanmıştır. En fazla ambulans talebinin 7271 kişi ile (%41,9) 66 yaş ve üzeri bireylerden geldiği tespit edilmiştir. Çağrıların en fazla yaz mevsiminde geldiği tespit edildi. Ön tanı dağılımı incelendiğinde; travma vakalarının en fazla orana sahip olduğu (%25,1) bunu %20,1 ile kardiyovasküler sistem hastalıkları (KVS) takip etmiştir. Çağrı nedenlerinin dağılımı incelendiğinde; 16391 (%94,5) çağrı ile medikal nedenler en yüksek oranda görülmekte olup, bunu 589 (%3,4) çağrı ile trafik kazası takip etmektedir. Kritik hasta nakillerinde ambulans talepleri artmakta olup, özellikle 66 yaş ve üzeri bireyler en fazla ambulans talebini oluşturmaktadır. Çağrı yoğunluğunun en fazla meydana geldiği yaz aylarında ambulans sayısının artırılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir. Çağrıların yoğun olarak geldiği 08:00-15:59 saatleri arasında çağrı karşılayıcı personel sayısının artırılması hizmet sunumuna olumlu katkı sağlayacaktır. Özellikle travma vakalarının ve kardiyovasküler sistem hastalıklarının yoğunlukta olduğu görülmüştür. Bu durum göz önüne alındığında belirtilen sistem/hastalık gruplarına yönelik hizmet içi eğitimlerin artırılması faydalı olacaktır.

Evaluation of the calls made to 112 command and control center of the chief physician of Artvin province ambulance service between the dates of 01.01.2016 and 31.12.2016 is the aim of our study. Electronically taken records are categorized as age, gender, call time period, ambulance demand, pre-diagnosis, ambulance run results and transfer results. Categorized data was recorded in SPSS 24.0 for Windows. While a coding system was used to compare the categorized data, Pearson Chi-square test was used in their analyses. Data was examined at 95% confidence level. In the statistical data, p<0.05 was regarded as significant and p>0.05 was regarded as insignificant. The total number of calls evaluated in our study is 17618. In regards to gender distribution, 9199 (53.0%) of the cases were males and 8146 (47.0%) of the cases were females. When the distribution of the calls' time periods are examined, it was detected that the least amount of calls came between 00:00-07:59 and the most amount of calls came between 08:00-15:59. It was detected that most ambulance request came from people over the age of 66 with 7271 instances (41.9%). The majority of the calls came during summer. When the pre-diagnosis distribution was examined, it could be seen that the trauma cases had the highest percentage (25,1%), followed by cardiovascular system diseases (CVS) with 20.1%. When the distribution of the reasons of calls was examined, it was seen that the medical reasons were the vast majority with 16391 instances (94,5%), followed by traffic accidents with 589 instances (3.4%). Ambulance requests increased when it came to transferring critically ill patients, the majority of the ambulance requests came especially from people over the age of 66. It would be beneficial to increase the number of the ambulances in summer months in which the volume of the calls are highest. Increasing the number of the call center personnel between 08:00-15:59, in which the calls are made frequently, would positively reflect on service delivery. Especially the trauma cases and cardiovascular system diseases were seen to be the most frequent. Considering this fact, increasing the in-service training of the aforementioned system/disease groups would be beneficial.