GÜMÜŞHANEVÎ’DE TANRI’NIN VARLIĞININ BİLİNMESİ MESELESİ
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2013Access
info:eu-repo/semantics/openAccessMetadata
Show full item recordAbstract
Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî (1813-1893) 19. yüzyılda yaşamış önemli mutasavvıflardan biridir. Biz bu çalışmada onun, Allah’ın varlığının bilinmesiyle ilgili görüşlerini incelemeye çalışacağız. İlahî dinlere göre, insanların Tanrı’nın varlığını bilmeleri mümkündür; zira Tanrı insanı bu kabiliyette yaratmıştır. Bu nedenle Tanrı’nın varlığı ve varlığının temellendirilmesi meselesi gerek filozofların gerekse teolog ve mutasavvıfların düşünce sistemlerinde önemli bir yere sahiptir. Onlar, Tanrı’nın varlığının, duyu, akıl ve sezgi gibi bilgi yetileriyle bilinebileceği iddia etmişler ve bu yetilerle Tanrı’nın varlığını temellendirmeye çalışmışlardır. Gümüşhanevî, Allah’ın varlığının akıl ile âlemde onun varlığına delalet eden işaretlerden hareketle bilinebileceğini iddia etmiştir. Ancak Allah’ın akıl ile tam olarak bilinmesi mümkün değildir. O, altıncı his denilen kalbin devreye girmesiyle bilinebilir. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî, who lived in the 19th century, is one of the major Sufis. In this paper, we try to examine his views on knowing God’s existence. According to the divine religions, it is possible for human being to know God’s existence; because such an ability has been given to him by in his creation. Because of the fact that, getting the knowledge God’s existence has a great importance in the thought of philosophers, theologians and Sufis, as well, they claim that God can be known either by reason, sense-data or by intuition and try to explain how it is so. Gümüşhanevî holds that reason can acquire the knowledge of God’s existence by using the signs in universe. But, for him only reason can’t get that knowledge properly. God can be known by the help of heart, which is called sixth sense, in a proper sense.