Tavukçuluk kaynaklı amonyak ve sera gazı emisyonlarının düşürülmesi
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2012Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Gelişmiş ülkelerdeki ticari hayvancılık işletmeleri, hayvansal ürünlere artan talebi karşılamak üzere birim alanda daha fazla sayıda hayvan barındıran yetiştirme yöntemlerine geçmiştir. Bu işletmeler ekonomik olarak daha verimli olmakla beraber, amonyak (NH3) ve sera gazı üretimi nedeniyle çevre üzerindeki olumsuz etkileri ile dikkat çekmektedir. Metan (CH4) ve nitroz oksit (N2O) global ısınma ve iklim değişikliğinden sorumlu iki ana sera gazıdır. Bu gazlardan amonyak, ötrifikasyon yolu ile su; asidifikasyon yolu ile toprak kirliliğine katkıda bulunmaktadır. Hayvancılık işletmelerinde metan, başlıca enterik fermentasyon; yine metan ve nitroz oksit ise, barınak veya depolama tesislerinde gübreden ve araziye gübre dağıtımı veya otlama yoluyla yayılır. Gazların ulusal emisyon envanterlerini hesaplayan birçok ülke, tavuk üretiminin toplam amonyak emisyonunun ana üreticisi (örneğin, ABD’de toplam emisyonun %16’sı) olduğunu belirlemişlerdir. Avrupa Birliği ülkelerinde tavukçuluk sektörü kaynaklı sera gazı emisyonu, sığır kaynaklı olandan oldukça azdır (toplam metan gazı yayılımının %40’ı sığır, %1’inden daha azı ise tavuk kaynaklıdır). Bu derlemede, rasyon düzenlemeleri, kesimde yaş ve ağırlık, gübre nemi, gübre değiştirme veya altlık inşası, zemin yönetimi, iç koşullar ve havalandırma hızı ve altlığın kimyasallar ile muamelesi gibi söz konusu gazların emisyonunu azaltma önlemleri üzerinde durulmuştur.