Kütleçekimi ve görünmeyen el üzerine bir değerlendirme
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2014Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessÜst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Özet İktisat biliminin araştırma alanına giren konular, sınırsız insan gereksinimleri karşısında, sınırlı kaynakların var olduğu belirlemesi bağlamında şekillenmektedir. Bu doğrultuda iktisat bilimi, bu kaynakların en uygun kullanım koşullarını belirleyerek, toplumsal refahın yükseltilmesine çalışmakta ve bunu sağlarken de diğer bilim dalları ile ilişki kurmaktadır. İktisadın, özellikle metodolojik açıdan yakın bir ilişki içinde olduğu ve hatta öykündüğü bilim dalı ise fiziktir. Bu bağlamda, iktisadi düşünce tarihinde önemli bir yer edinen görünmeyen el kavramlaştırması ile doğa bilimleri alanında büyük bir atılımın gerçekleşmesini sağlayan kütleçekimi kavramlaştırması arasında bir analoji kurarak, doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasında oluşan karşılıklı etkileşimi incelemek, bu çalışmasının çıkış noktasıdır. Bilim tarihinin, gereken ilgiyi göstermediği bir araştırma alanı olarak iktisadi düşünce tarihindeki olayların; bilim tarihinin metodolojisi aracılığıyla araştırılması, çalışmanın ana eksenlerinden biridir. Makalede, bu iki kavramlaştırma, hem toplumsal, hem de bilimsel gelişmeler dolayımında ele alınmakta, böylece iktisadi düşünce tarihindeki olayların, bilim tarihi perspektifinden incelenmesinin ne denli önemli olduğu ortaya konulmaktadır. The topics that the field of economics looks into are all shaped by the fact that limited resources cannot be met by unlimited human demand. In this light, economics determines the most appropriate ways in which these resources should be used; works towards the raising of social welfare; and while doing this, it interacts with other fields of science. Physics is one of those fields, which economics is closely related to and which economics imitates. In this context, this paper will establish an analogy between the principle of the invisible hand, which occupies a central place in the history of economic thought, and the principle of gravitation, which enabled a great breakthrough in the field of natural sciences. And while doing that, it will both inquire into the mutual interaction between natural sciences and social sciences, and will evaluate the long ignored history of economics, within the context of the history of science. The treatment of the events in the history of economic thought, which have not received sufficient attention from the discipline of the history of science, through the methodology of the history of science, points to the significance of this study.