Abstract
Konfiçyüs Çin geleneklerini derleyip toparlayarak yeni kuşaklara aktarmak isteyen bir düşünürdür. Amacı Çin geleneğindeki yaşayan ahlâk ve geleneklerin devamını sağlayarak atalar kültürüne dayalı Çin Medeniyetini ortaya koymaktır. Pratik düşüncesi ahlâk, din ve muhafazakârlık açılarından insana seslenmektir. Konfüçyüs sadece Çin’e ait değil, bütün dünyaya aittir. O’nun siyasi düşüncesi insanlığın üstün idealinin temelidir. Konfüçyüs, önce prens unvanı ile yüceltilmiş, ondan sonra “Mükemmel Hakim” ve “Taçsız Kral” namıyla kutsanmış ve Çin’de kendi adına tapınaklar inşa edilmiştir. Öğretisi, hükümetin temeli, şahsiyeti ise milletinin en yüksek idealinin temsilcisidir. Öğretilerinin, bilinen Çin mizacına çok uygun olduğu bir gerçektir. Sadece insanla ilgilenen Konfüçyüs bundan dolayı Çin’in Sokrates’i sayılmıştır.