Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorÇalışır, Gülsüm
dc.date.accessioned2014-09-18T13:23:47Z
dc.date.available2014-09-18T13:23:47Z
dc.date.issued2013-10
dc.identifier.isbn978-9944-105-48-4
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12440/441
dc.description.abstractKitle iletişim araçları, yapıları gereği izlerkitleye iletiler iletmektedir. Bu iletiler, ulaştıkları kitlenin büyüklüğü, homojen olmayan yapısı ve kültürel değişkenlikler gibi unsurlardan dolayı etik tartışmalara neden olmaktadır. Kitle iletişim araçlarıyla ortaya çıkan söz konusu tartışmalara çözümler üretilebilmesi için “medya ve etik” konusunun varlığına ihtiyaç duyulmuştur. Benzer şekilde “etik” kavramı da, üzerinde yıllarca durulan ve alan yazında hakkında sayısız makaleler yazılan konulardan birisi olmuştur. Adı geçen kavrama bu denli önem verilmesi, kavramın ciddiyetine dikkat çekmektedir. Etik kavramı ile ilgili tartışmaların, son yıllarda dünyada ve Türkiye’de sıklıkla ele alınması, birçok ülkede ulusal etik komisyonlarının kurulmasına yol açmıştır. Bu gelişmenin bir sonucu olarak her meslek grubu, kendisini etik temellerde sorgulamaya başlamıştır. Böylesi bir meslek etiği perspektifinden bakıldığında, iletişim etiği de önem kazanmıştır. İletişimin, dolayısıyla medyanın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toplum üzerinde belirleyici bir etken olduğu düşüncesinden hareketle, etik kavramının önemi bir kez daha önem kazanmıştır. Zira medyanın parçası olan kitle iletişim araçları, toplumların bilgi alma kaynağı bakımından ilk sıralarda yer alan unsurlardan birisidir. Son yıllarda medya ve etik ilişkisi, kamunun fazlaca ilgisini çeken ve tartıştığı konuların başında gelmektedir. Bunun bir nedeni, medyanın hızla güç kazanması olmuştur. Medya güçlendikçe, toplumsal ve siyasal yaşam üzerinde söz sahibi olmaya başlamıştır. Bu gelişmenin diğer bir nedeni de, medyanın geldiği son durumdan çok fazla kişinin rahatsızlık duymaya başlamasıdır. Medya, bir taraftan toplumda yolunda gitmeyen noktalara değinirken, diğer yandan da kuralları alt üst etmeye başlamıştır. Bu derece belirleyici duruma gelen medyanın, belirli etik kurallara uyması, izleyicileri doğrudan bilgilendirmesi, sahip olduğu gücü çeşitli çıkarlar ve manipülatif amaçlar doğrultusunda kullanmaması; ancak bu alanda çalışanların belirli mesleki etik kuralları benimsemesi ve bu kurallara uymasıyla mümkün olacaktır. Toplumların haber kaynağı olan medyanın, kitleleri etkileyecek güce sahip olması bakımından, yapacağı yayınlarda belli bir etik çerçeveye özen göstermesi gerekmektedir. Bu düşünceden hareketle de bu çalışmada, medya ve etik kavramlarını ele alan genel bir literatür taraması yöntemi uygulanacaktır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAÇILIM KİTAPen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectETİKen_US
dc.subjectMEDYAen_US
dc.titleMEDYA VE ETİKen_US
dc.title.alternativeMEDYA VE ETİKen_US
dc.typebookParten_US
dc.relation.publicationcategoryKitap Bölümü - Uluslararasıen_US
dc.departmentFakülteler, İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümüen_US
dc.contributor.institutionauthorÇalışır, Gülsüm


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster